Beyaz Saray tarafından yayımlanan son Başkanlık Emri, ABD hükümetinin ilk kapsamlı dijital varlıklar stratejisini ortaya koymakta ve dijital varlıkları da içeren yeni Amerikan finansal sistemi oluşturmak amacıyla “devletin bütün organlarının dâhil olduğu bir yaklaşım” benimsemektedir.
Anahtar Kelimeler başkanlık emri, dijital varlık, kripto para, merkez bankası dijital parası, merkeziyetsiz finans.

Hükümetlerin kripto varlıklara karşı tutumu evrilmeye devam ederken, kripto en azından yakın vadede gündemimizin üst sıralarındaki yerini koruyacak gibi görünüyor. Çin’in kripto paralara getirdiği yasak ve Hindistan’ın benzer yönde sunduğu perspektif, kriptonun geleceğine dair soru işaretleri yaratmış olsa da, ABD hükümeti bugüne dek bu kadar keskin bir tutum benimsemekten kaçındı. Nitekim, Başkan Joe Biden 9 Mart 2022 tarihinde Dijital Varlıkların Sorumlu Gelişiminin Sağlanmasına Dair Başkanlık Emrini (“Başkanlık Emri”) yayımladı ve bu emir, ABD’nin kripto varlıklar konusunda daha ilerici bir pozisyon alacağına yönelik öngörüleri güçlendirdi. Böyle bir tutum, bu varlıkların gelecekte para kurumları tarafından tanınabileceği ve uluslararası bir ödeme aracı olarak kullanılabileceği ihtimalini artırıyor. Bu yazıda, dijital varlıkların “sorumlu” şekilde geliştirilmesine ilişkin ABD hükümetinin yol haritasını anlayabilmek amacıyla Başkanlık Emri’nin detaylarını inceleyeceğiz.
Öncelikle, Başkanlık Emri’nde “dijital varlık” kavramı; “değer temsilleri, finansal varlıklar ve araçlar veya ödemeler yapmak, yatırım yapmak ya da fon ya da eşdeğerlerini aktarmak veya takas etmek amacıyla kullanılan hak talepleri” olarak tanımlanmaktadır. Başkanlık Emri, tüketici işlemleri için platformlar sunan finansal teknoloji iş modelleri ile NFT’leri içeren diğer tüketici girişimlerini de kapsamına
Başkanlık Emri henüz dijital varlık piyasasında faaliyet gösteren aktörlere doğrudan bir düzenleme ya da yükümlülük getirmemektedir; bunun yerine esas olarak devlet organlarına, belirlenen konulara ilişkin rapor ve/veya öneri hazırlamak gibi bir dizi adım atılması talimatı verilmektedir. Ancak, ekosistemdeki paydaşlara yükümlülükler getirecek düzenlemelerin yürürlüğe girmesinden önce, bu Başkanlık Emri’ni takip eden kısa vadeli bir inceleme süreci beklenmektedir.² (2)
Başkanlık Emri, ABD’nin kripto varlıklar için izlemeyi hedeflediği dijital gelişimi “sorumlu” olarak nitelendirmektedir. Başka bir deyişle, ABD hükümetinin yaklaşımının temel değeri olarak “sorumluluk” öne çıkmaktadır. Emrin ilk satırlarından itibaren, bu sorumluluğun hukukun üstünlüğü, tüketicilerin, yatırımcıların ve işletmelerin korunması, finansal istikrar, şeffaflık, güvenlik, gizlilik ve çevre politikaları gibi genel ilkeler üzerine inşa edildiği anlaşılmaktadır.
İşte Başkanlık Emri’nden analiz ettiğimiz ve bu çağrının temel unsurları olarak değerlendirilebilecek 9 sonuç:
ABD, dijital varlıkların piyasa hacmi ve katılım düzeyinin son beş yılda büyük ölçüde arttığının fazlasıyla farkında.
Bu doğrultuda, ABD ekonomik kontrol mekanizmalarındaki liderliğini sürdürmek ve dijital varlıklar dâhil olmak üzere yeni finansal sistemi şekillendiren ülke olmak istemektedir.
Ancak, dijital varlıklarda etkinliğin ancak bu varlıkların birlikte çalışabilirliğinin sağlanmasıyla mümkün olabileceğinin de bilincindedir. Bu nedenle ABD hükümeti, konuya ilişkin uluslararası iş birliği yollarının araştırılmasını teşvik etmektedir. Aksi hâlde, yargı bölgeleri arasında ortaya çıkabilecek asimetrik düzenleme, denetim ve uyum uygulamaları, finansal istikrar ve paydaşların korunması açısından arbitraj alanı yaratabilir ve riskleri artırabilir.
Başkanlık Emri’nde “sorumluluk” üç boyutta özetlenmiştir: geliştirme, tasarım ve uygulamada sorumluluk.
Nitekim ABD, dijital varlıkların küresel ölçekte geliştirilmesine katkı sunma arzusundadır; ancak bu katkıyı “sorumlu” bir çerçevede sunmak istemektedir. Emrin tamamında, tüketici, yatırımcı ve işletme koruması, ABD ve dünya çapında finansal istikrar, sistemik risklerin azaltılması, yasa dışı finansman ve ulusal güvenlik riskleri kapsamında sorumlu gelişim yolları belirlenmiştir.
ABD, iklim değişikliğiyle mücadele politikalarını güçlendirmek amacıyla dijital varlıkların gücünü yeşil dönüşüm ile birleştirmek istemektedir. Örneğin, dijital varlıkların iklim üzerindeki etkilerini azaltmak amacıyla sera gazı emisyonları, su ve diğer doğal/çevresel varlıklar için borç yükümlülüklerinin değiş tokuşu önerilmektedir.
ABD, dijital varlıkları uygun maliyetli ve güvenli finansal hizmetlerin, ekonomik ve teknolojik ilerlemenin ve çevresel sürdürülebilirliğin bir aracı hâline getirmek istemektedir; ancak bunların yasa dışı finansman veya kara para aklama gibi faaliyetlerde kullanılmasına kesinlikle karşıdır.
ABD hükümeti, BAE/Dubai’nin yaptığı gibi dijital varlık piyasalarını denetlemek ve düzenlemek için ayrı bir kurum oluşturma yoluna gitmemiştir. Bunun yerine, eyalet genelinde farklı kurumlardan temsilcilerin yer aldığı bir görev gücü tasarlamış, böylece kriptonun olumsuz yönleriyle mücadele ederken olumlu yönlerinin gelişmesine alan tanımayı amaçlamıştır. Bu nedenle, Başkanlık Emri “iletişim-anahtardır” yaklaşımıyla özetlenebilir. Söz konusu mesele birçok sektörü ilgilendirdiği için, bu kurumlar arası strateji oldukça meşru bir yaklaşım olarak değerlendirilmelidir.
ABD hükümeti, Amerikan Merkez Bankası Dijital Parası’nın (“CBDC”) tasarımı ve uygulanabilirliğini araştırmaya ve geliştirmeye istekli olduğunu da ortaya koymuştur. Bu bağlamda, konuya ilişkin “acil” araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin yürütülmesi talep edilmektedir. Başkanlık Emri ile hükümet, kısa süre önce bu konuda rapor yayımlayan ancak CBDC’nin istenilirliğine dair kesin bir tutum almayan Federal Reserve’e kıyasla daha olumlu bir pozisyon benimsemiştir. Bugüne kadar 100’den fazla ülke ulusal CBDC çalışmaları başlatmış durumda. Bu nedenle ABD, dijital dönüşümdeki liderliğini sürdürmek adına, ulusal çıkarları ve demokratik değerleri doğrultusunda bu alanda öne çıkmak istemektedir. CBDC’nin sınır ötesi transferlerde dahi daha düşük maliyet ve finansal riskle daha geniş kitlelerin finansal sistemlere erişimini teşvik etmesi mümkün görülmektedir.
Sonuç
Başkanlık Emri, ABD hükümetinin dijital varlıklara karşı genel tutumunu ve bu süreçte devlet organlarının uyması gereken temel ilkeleri ortaya koymuştur. ABD hükümeti nihai pozisyonunu henüz netleştirmemiş olsa da, bu teknolojilerin ve dijital varlıkların neden incelenmesi gerektiğinin farkındadır: hem yeniliklerin gelişmesini sürdürmek hem de potansiyel riskleri azaltmak için.
Eğer gelecekte hazırlanacak düzenlemelerin çerçevesi çizilirken bu ilkeler göz ardı edilirse, Başkanlık Emri’nde belirtilen paydaşları koruma, gizlilik, güvenlik ve finansal istikrarı sağlama gibi hedeflere ulaşmak mümkün olmayabilir ve bu durum, kriptonun geleceğini olumsuz etkileyebilir.
- Brown, A./ Tank, M. H. K./Ord, I./Schottenstein, N.: “President Biden’s Executive Order on Ensuring Responsible Development of Digital Assets: Consumer Protection Implications and 3 Steps”, March 11, 2022, accessed via https://www.dlapiper.com/en/us/insights/publications/2022/03/president-bidens-executive-order-on-ensuring-responsible-development-of-digital-assets/ on March 15, 2022.
- Brown/Tank/Ord/Schottenstein, accessed via https://www.dlapiper.com/en/us/insights/publications/2022/03/president-bidens-executive-order-on-ensuring-responsible-development-of-digital-assets/ on March 15, 2022.