Jump to

Türkiye’nin Kripto Varlıklar Yasa Tasarısı Meclis’te – Bizi Neler Bekliyor?

Türkiye merakla beklenen kripto yasasını çıkarmak üzere, ancak bu sektörün endişelerini gidermek ve ülkeyi FATF'ın gri listesinden çıkarmak için yeterli olacak mı?

E. Mümtaz Hacıpaşaoğlu Alp Mete Şirin

Kripto varlıkların küresel çapta artan önemi Türkiye'yi de harekete geçirmiştir. Uzun zamandır beklenen "Kripto Varlıklar Kanunu" nihayet 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nda değişiklik yapılarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ("TBMM") sunuldu. Bu yasa tasarısı kripto ekosistemine önemli düzenlemeler getirmekte ve Türkiye'nin dijital ekonomiye adaptasyonu yolunda kritik bir adımı temsil etmektedir. Tasarı, kripto varlıkların sınıflandırılmasından borsalar için lisanslama gerekliliklerine ve gelirlerin vergilendirilmesine kadar çok çeşitli düzenlemeleri kapsamaktadır.

Tasarıdaki en dikkat çekici gerekliliklerden biri, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının ("CASP" veya "CASP'ler") faaliyet gösterebilmek için bir lisans almalarıdır. Ancak gerekli sermaye tutarı ve başvuru ücretleri gibi lisanslama sürecinin detayları henüz net olarak tanımlanmış değildir. Bu detayların ikincil mevzuat, yani daha sonra çıkarılacak ek düzenlemelerle netleştirileceği belirtilmiştir.

Bu ne anlama geliyor? Şimdilik, bu düzenlemeler yasalaştığında hemen başvurmanıza gerek yoktur. Öncelikle hükümetin belirleyeceği ek kuralları beklememiz gerekmektedir. Bu kurallar, sektörde faaliyet gösteren şirketlerin hangi koşullar altında lisans alabileceğini ve bu lisansın ne kadara mal olacağını belirleyecektir. Bu süreç biraz zaman alabilir, bu nedenle hemen endişelenmeye gerek yoktur. Ancak, lisans koşulları ve maliyetleri şirketlerin gelecekteki faaliyetlerini doğrudan etkileyen önemli faktörler olacağından hazırlıklı olmakta fayda vardır.

Tasarının Kabul Edilmesi Gerekli mi?

Bu tasarının mevcut haliyle kabul edilmesinin kesin olmadığını hatırlatmakta fayda var. Meclisteki görüşmeler sırasında değişiklikler yapılabilir, tasarı reddedilebilir ya da Anayasa Mahkemesi'ne yargı denetimi için gönderilerek kısmen ya da tamamen iptal edilebilir. Başka bir deyişle, bu süreç dinamiktir ve sonuçları henüz kesinleşmemiştir. Dolayısıyla tasarının nihai şekli ve getireceği düzenlemeler hakkında kesin konuşmak için daha fazla zamana ihtiyacımız var.

Uluslararası Uyumluluk İçin Önemli Bir Adım

Tasarının çıkarılmasının temel nedenlerinden biri uluslararası kuruluşların taleplerine uyum sağlamaktır. Bu düzenlemeler özellikle OECD'nin kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadele eden çalışma grubu olan Mali Eylem Görev Gücü ("FATF") gibi uluslararası mali gözetim kuruluşlarının kriterlerini karşılamak açısından büyük önem taşımaktadır. Türkiye, bir ülkenin mali itibarına önemli ölçüde zarar verebilecek bir durum olan FATF'nin Artırılmış İzleme Altındaki Yargı Bölgeleri listesinde ("gri liste" olarak adlandırılır) yer almaktadır. Ancak, Kripto Varlıkları Kanun Tasarısının kabul edilmesi Türkiye'nin gri listeden çıkması için yeterli olacak mı? Türkiye'nin gri listeden çıkabilmesi için finansal sisteminin diğer alanlarında da gerekli düzenlemeleri hayata geçirmesi, mevcut yasalarını etkin bir şekilde uygulaması ve uluslararası işbirliğini güçlendirmesi gerekiyor.

Lisanslama ve Geçiş Süreci

Yeni yasa tasarısı CASP'ın bir tür faaliyet izni için başvuruda bulunmasını zorunlu kılıyor. Bu, Amerika Birleşik Devletleri, Singapur, Japonya ve Birleşik Krallık dahil olmak üzere dünya çapında birçok ülkede yaygın olarak benimsenen bir yöntemdir. Tasarıdaki geçiş hükümlerine göre, mevcut kripto varlık hizmet sağlayıcıları, yasanın yürürlüğe girmesinden sonraki bir ay içinde izin başvurusunda bulunmalıdır. Aksi takdirde, üç ay içinde faaliyetlerini tamamen durdurmak zorunda kalacaklar. Tasarı ayrıca izinsiz faaliyetler için ağır cezalar getirmektedir; izinsiz faaliyet gösterenler 3 ila 5 yıl hapis ve idari para cezasıyla karşı karşıya kalabilecektir.

Geçiş süreci mevcut hizmet sağlayıcılar için stresli görünebilir çünkü yeni düzenlemelere uymak önemli ölçüde zaman ve kaynak gerektirecektir. Sektördeki büyük ölçekli CASP'ler bu geçiş için kaynak ayırabilecektir. Ancak küçük ve orta ölçekli CASP'lerin bu geçiş sürecinde başarılı olabilmeleri için dikkatli adımlar izlemeleri gerekecektir.

Vergilendirme

İlk olarak, tasarı son kullanıcılar için doğrudan bir vergi düzenlemesi içermemektedir. Bu, bireylerin kripto varlık alım satım faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar üzerinden belirli bir vergi yükümlülüğüne tabi olmadıkları anlamına gelmektedir.

Ancak platformlar için durum biraz daha farklıdır. Yeni tasarıya göre, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının gelirlerinin %1'i Sermaye Piyasası Kurulu'na (SPK), %1'i de Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'na (TÜBİTAK) ödenecek. Bu da platformların gelirlerinin %2'sinin devlet kurumlarına aktarılacağı anlamına gelmektedir.

Bir diğer ilginç soru ise platformların gelirlerinden yapılacak %2'lik kesintinin yeterli olup olmayacağıdır. Bu kesinti düzenleyici kurumların faaliyetlerini finanse etmek için yeterli olacak mıdır? Yoksa bu oranlar gelecekte artırılabilir mi? Bu soru, yasa tasarısı uygulandıkça ve piyasa üzerindeki etkileri gözlemlendikçe daha da netleşecektir.

Kripto Varlıkların Saklanması

Kripto varlıkların güvenli bir şekilde saklanması yatırımcılar için en önemli endişeler arasında yer almaktadır. Yeni yasa tasarısı bu alanda da önemli düzenlemeler getirmektedir. Peki, bu düzenlemeler neleri içermektedir ve kullanıcılar için ne anlama gelmektedir?

İlk olarak, tasarının en önemli yönlerinden biri, kripto varlıklarının kullanıcı cüzdanlarında saklanması gerektiği ilkesidir. Bu, kullanıcıların varlıklarını kendi kontrolleri altında tutmalarını ve kendilerini potansiyel platform risklerinden korumalarını sağlamayı amaçlamaktadır. Bununla birlikte, bireysel cüzdanların yanı sıra kripto varlık saklama sağlayıcıları kavramı da tanıtılmaktadır.

Kripto varlık saklama sağlayıcıları, kullanıcıların varlıklarını güvenli bir şekilde saklayabilecekleri profesyonel hizmet sağlayıcıları olacaktır. Bu sağlayıcılar, varlıkların güvenliğini sağlamak için ileri teknoloji ve güvenlik önlemleri kullanacaktır. Kullanıcılar, varlıklarını bu sağlayıcılara emanet ederek olası siber saldırılara veya kayıplara karşı ek koruma elde edebileceklerdir.

Tasarı ayrıca müşterilerin nakit fonlarının bankalarda tutulmasını zorunlu kılmaktadır.

Yabancı Borsaların Durumu

Tasarının yayınlanmasından bu yana en sık sorulan sorulardan biri yabancı borsaların durumu ile ilgili olmuştur. Teklife göre, bir hizmet sağlayıcının Türkçe bir web sitesi varsa, Türkiye'de bir işletme işletiyorsa veya Türkiye'de tanıtım yapıyorsa, lisans alması gerekecektir. Bu, yabancı borsaların tamamen yasaklandığı anlamına gelmemektedir. Kullanıcılar yabancı borsalarda işlem yapmaya devam edebilecek, ancak Türkiye'de faaliyet göstermek isteyenlerin operasyonlarını yerelleştirmeleri gerekecektir.

Türkiye'nin Kripto Kanununda Hangi Kripto Varlık Türleri Tanımlanıyor?

Tasarı çeşitli kripto varlık türlerini tanımlamaktadır, ancak bazı tanımlar belirsizliğini korumaktadır. Düzenleyici gereklilikleri karşılamayan kripto varlıkların durumu hala tam olarak belirlenmemiştir.

Türkiye'de kripto varlıkları iş süreçlerine dahil eden kurum ve kuruluşları önemli ölçüde etkileyecek olan Kripto Varlıklar Yasa Tasarısı geçtiğimiz hafta meclise sunuldu. Tasarı, kripto varlık hizmet sağlayıcıları (CASP) için kısıtlayıcı ve zorlayıcı koşullar getirirken, farklı kripto varlık türlerini sınıflandırmakta ve tanımlamaktadır. Bununla birlikte, bazı kripto varlık türlerinin tanımları belirsizliğini korumaktadır. Özellikle, değiştirilemeyen tokenlerin (NFT'ler) durumu belirsizdir ve NFT'lerle ilgili iş süreçlerini yürüten birçok platform için soru işaretlerine yol açmaktadır.

Tasarı kripto varlıkları; menkul kıymet kripto varlıklar, elektronik para kripto varlıklar, fayda ("utility") kripto varlıkları, dağıtık defter teknolojisi veya benzeri teknolojik altyapı kullanılarak geliştirilen ve değeri bu teknolojiden ayrılamayan kripto varlıkları, stabil ("stable") kripto varlıklar ve stabil olmayan ("non-stable") kripto varlıklar olarak sınıflandırıyor. Bu tanımları kısaca ele alalım:

Menkul Kıymetler Kripto Varlıklar

Bir tokenın menkul kıymet tokenı olarak tanımlanabilmesi için menkul kıymetlere özgü çeşitli hakları içermesi ve sahiplerine belirli getiriler sağlaması gerekmektedir.

Elektronik Para Kripto Varlıklar

Elektronik ödemelerde kullanılmak üzere ihraç edilen tüm kripto varlıklar bu kategori altında tanımlanmaktadır. Birden fazla kripto varlık türünü kapsayan geniş bir tanımdır.

Dağıtık Defter Teknolojisi veya Benzer Teknolojik Altyapı Kullanılarak Geliştirilen Kripto Varlıklar

Bu uzun tanım, blok zinciri veya benzer dağıtık defter teknolojileri kullanarak çalışan kripto varlıklarını kapsar. Bitcoin, Ripple ve Ethereum gibi birçok tanınmış kripto para birimi bu kategoriye girmektedir.

Stabil ve Stabil Olmayan Kripto Varlıklar

Tasarı, stabil kripto varlıklarının küresel olarak kabul gören tanımını benimsemektedir. Değerlerini korumak için rezerv olarak çeşitli emtiaları, değerli metalleri veya devlet para birimlerini kullanan kripto varlıklar stabil kripto varlıklar olarak tanımlanırken, bunu yapmayanlar stabil olmayan kripto varlıklar olarak sınıflandırılmaktadır.

Fayda Kripto Varlıkları

Bu kripto varlıklar bir hizmet veya ürüne erişim sağlamakta ve fotoğraf, video, ses veya sanat eseri gibi öğeler için telif haklarına benzer sahiplik kanıtı içermektedir. Bu tanım yardımcı tokenları da içermekte ve NFT'lerin de bu kategoriye dahil olup olmadığı sorusunu gündeme getirmektedir.

NFT'lerin Durumu

Tasarının gerekçesinde, "Bir hizmet veya ürüne erişim sağlayan kripto varlıkların yanı sıra fotoğraf, video, ses, sanat eseri ve benzeri diğer unsurlar gibi öğeler için telif haklarına benzer mülkiyet kanıtı oluşturanları da 'fayda kripto varlıkları' olarak gruplandırmak mümkündür." denilmektedir. Bu, NFT'lerin de faydalı token olarak kabul edildiği anlamına gelmektedir.

Ancak, Tasarı Madde 3(8)'de "Bu kanun, sermaye piyasası araçlarına özgü haklar sağlayan veya dağıtık defter teknolojisi ya da benzeri teknolojik altyapı kullanılarak oluşturulan ve değeri bu teknolojiden ayrılamayan kripto varlıklar ile platformlarda işlem gören kripto varlıklar ile sınırlıdır. Ekosistem içerisinde var olabilecek diğer kripto varlık türlerinin bu kanun kapsamında olmadığının açıklığa kavuşturulması amaçlanmıştır ." Bu dışlama, NFT'lerin yönetmelik kapsamı dışında kalıp kalmadığını sorgulamamıza yol açmaktadır. Madde için ilgili resital bölümünün NFT'leri fayda kripto varlıkları olarak kategorize ettiğine ve bunları hariç tutmadığına inanmaktayız. Ancak, bu belirsizliklerin zaman içinde çözüleceğini tahmin ediyoruz.

Sonuç

Blokzincir teknolojisiyle hayatımıza giren kripto varlıklar, finansal sistemde hızla önemli bir yer edinmeye başladı. Dünya hızla regülasyonlar geliştirmeye devam ederken, Türkiye'nin bu tasarıyı Meclis'e sunması ekosistem ve son kullanıcılar için faydalı bir başlangıca işaret ediyor. Tasarı mükemmel mi? Hayır. Mükemmel olması gerekiyor mu? Yine hayır. Kanun ekosistemle birlikte gelişecek ve bir başlangıç noktası gerekliydi. Tasarıyı okuduğumda, en azından kanun yapıcıların ev ödevlerini yaptıklarını görüyorum. Tasarı onaylanıp yürürlüğe girdiğinde ekosistem üzerindeki etkilerini hep birlikte gözlemleyeceğiz.

Referanslar

  1. Onur Sarı, NFT'ler Açısından Mali Hakların Devri Sözleşmesi, Seçkin,1.Bası
  2. Fatih Bilgili/Fatih Cengil, "Blockchain ve Kripto Para Hukuku", Dora, Güncellenmiş 2. Baskı, 2022, ("Bilgili/Cengil"). Baskı, 2022, ("Bilgili/Cengil")
  3. Vedat Güven & Erkin Şahinöz, Blokzincir, Kripto Paralar ve Bitcoin, İstanbul, ("Güven/Şahinöz"), 2021
  4. FATF, Artırılmış İzleme Altındaki Yargı Alanları - 23 Şubat 2024.
  5. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, 16 Mayıs 2024.